Gent Şehri’ni gezelim. Belçika
![](https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEg3_MthmT4Naco8BEhjCcaJBpP4js_WF4sbb1AWpPXIps6aDO0fuwRCCCqD66KF3JZj6aXgxo2JsDzhEl0OMuab7X6Xfm36DZjOzqvOLHIpGxWswYCOCZuXtdzg2sbzOEIP_dDiJwt26Bt8/s320/City-walk-Gent-Ghent-Belgium.jpg)
Siz
yine de Turist İnformation bürosundan bir şehir haritası edinebilirseniz
işinize yarar.
Şimdiden
iyi gezmeler diliyorum.
Nehir Turu
Öncelikle şehrin dokusunu
ve tarihini anlatan, tarihi mekanlar hakkında bilgi veren harika bir nehir turu
yapabilirsiniz. Gent’te çeşitli konsepte ve konseptine bağlı olarak fiyatta
nehir turları var. Bu turları zamanınıza göre de ayarlayabilirsiniz. Çok
zamanınız yoksa kısa süreli bir tur seçme şansınız var. Eğer çok zamanınız
varsa ilkin 2 saat sürecek bir şehir turunu yürüyerek yapınız daha sonra nehir
turu yaparsınız veya tersini de yapabilirsiniz.
Alttaki linkten nehir turu ile ilgili geniş
bilgiyi İngilizce bulabilirsiniz
İki Saatlik Şehir Gezisi.
Aşağıda verdiğim görülmesi
gereken önemli tarihi yerler listesini 2 saatte tamamlayabilirsiniz. Tüm
bunları gezip, gördükten bir de nehir turu yaptıktan sonra Gent şehrini fethetmiş
oluyorsunuz demektir.
Gent
16 ve 17. yy kadar zengin bir şehir. 18. yy itibaren bu bir dolandırıcı yüzünden değişiyor. Yani bir şehir bir adam yüzünden zenginliğinden level düşüyor. Kim bu adam. Az sonra aşağıda bu kişi hakın de bilgi vereceğim. Gelelim gezilecek yerlerin listesine. Tabi şehir Flaman bölgesinde olduğu için mekan isimleri de Flamanca. Bu yerleri rahatça bulabilmeniz için adreslerini veriyorum.
Sint-Niklaaskerk, Cataloniestraat, Gent. Bu sokaktan Korenlei’ye yürüyerek 3.dk
Korenlei’den Groot Vleeshuis’e yürümek ise 2.dk
Groot Vleeshuis’ten
Galgenhuis’e yürümek 1dk. Burada nefis bir bira veya sıcak bir şey
içebilirsiniz
Galgenhuis’ten de Groentenmarkt’ta (Sebze pazarı) yürüyebilirsiniz.
Burası tarihi bir meydan. Pazar kurulmuyor. Eskiden kalmış bir isim. Bu
meydanda bir çok tarihi bina bulunuyor. Yürüyerek 1 dk. Groentenmarkt’tan da
Designmuseum kadar yürüyebilirsiniz, mesafe 2 dk. Bu çok güzel bir tasarım
müzesidir. Oradan da Prinsenhof’a yürüme 8 dakikanızı alacaktır. Burası
imparator Karel V’in doğduğu yer. On ait bir de heykel var. Ve Donkere Poortje
denen bir de içeriye giriş kapısı var.
Yine aynı yerde Stroppendrager
heykeli var.
1539-1540 yıllarında İmparatorun üst düzey gelir sahiplerine, vergi
vermedikleri için verdiği bir ceza. Buna göre, o kişilerin boyunlarına idam ipi
bağlanarak, yalın ayak şehrin içinden, yalvartarak yürütürlermiş. Hikayesi
oldukça uzun. Fakat buna dair bir festival oluşmuş. Her yıl yapılıyor.
Oradan çıkıp Rabot
(Live nehri üzerine yapılmış tarihi bir monüment.) Yürüme mesafesi 9 dk. Burayı
gördükten sonra devam edin. Brug der
Keizerlijke Geneugten varacaksınız. Mesafe 11 dk. Burada Live nehrinin
üzerinde Krallık köprüsünü göreceksiniz. Gerçekten şahane.
Adres olarak
Sint-Antoniuskaai bir kenara yazın. Bulamadığınız takdirde, sorun veya
haritadan bakınız.
Daha sonraki hedefiniz ise Veerleplein olsun, 7 dk.
Bu yuvarlak meydanın orta kısmında bir de heykel var. Dünya sergileri tasarlayıcısı anısına 1913 Gent.
Tabi bu meydanda tarihi ve çok değerli yapılar var.
Bu yuvarlak meydanın orta kısmında bir de heykel var. Dünya sergileri tasarlayıcısı anısına 1913 Gent.
Tabi bu meydanda tarihi ve çok değerli yapılar var.
Bir sonraki yer Gravensteen.
Bulunduğunuz yere 2 dk.
Gravensteen ortaçağdan kalmış tek şato.
Perşembe hariç
her gün 10:00-18:00 açık.
Şato’dan çıkıp Oude
Vismijn’e gidiyoruz.Buraya varış da 2 dk.
Adres olarak Rekelingestraat 5.
Burası Gent’in en eski balık pazarı.
Burası Gent’in en eski balık pazarı.
Artık balık yok. Restorantlar var fakat
Schelde nehri kıyısında çok güzel bir mekan.
Schelde nehri kıyısında çok güzel bir mekan.
Ve Patershol’a
yürüyoruz. Şatodan sonra 5dk sürüyor.
Burası Gent şehrinin ortaçağdan kalma en eski bölgesi. Dar sokaklar, minik evlerle süslü.
Buraları da bir güzel gezdikten sonra çıkıyoruz, Huis van Alijn’e gidiyoruz. 4 dk
yürüyoruz. Burası Alijn ailesi tarafından, ailede bir ölüm olayı yaşandıktan
sonra
1363 yılında kiliseye bağışlanmış.
Şu anda 20.yy ait güncel hayatı
sergileyen müze, bu ailenin adını taşıyor.
Çok güzel bir yapı.
Geliyoruz Vrijdagmarkt’a.4dk yürümeyle varıyoruz. Burası büyük bir meydan ve ortasında Jacob Van Artevelde’nın heykeli var.Bu meydan Gent’in en eski meydanı.
Birçok tarihi kilise ve yapı var. Heykel ise Gent’te yaşamış olan Belçikalı bir öncüye ait. Fransa İngiltere arasındaki savaşta, Fransa’nın ticaret konusundaki yaptırımlarını yanlış bulmuş ve karşı çıkmış bir lider. Ondan dolayı ticarette yasalar değişmiş.1345 yılında ölmüş.
Bir diğer adı ise Akıllı Adam.
1363 yılında kiliseye bağışlanmış.
Şu anda 20.yy ait güncel hayatı
sergileyen müze, bu ailenin adını taşıyor.
Çok güzel bir yapı.
Geliyoruz Vrijdagmarkt’a.4dk yürümeyle varıyoruz. Burası büyük bir meydan ve ortasında Jacob Van Artevelde’nın heykeli var.Bu meydan Gent’in en eski meydanı.
Birçok tarihi kilise ve yapı var. Heykel ise Gent’te yaşamış olan Belçikalı bir öncüye ait. Fransa İngiltere arasındaki savaşta, Fransa’nın ticaret konusundaki yaptırımlarını yanlış bulmuş ve karşı çıkmış bir lider. Ondan dolayı ticarette yasalar değişmiş.1345 yılında ölmüş.
Bir diğer adı ise Akıllı Adam.
Sint-Jacobs kilisesi, Stad huis (Belediye binası) ve 18.yy
ünlenmiş bir Belçikalı çalgıcı olan Karel Waeri’nin de heykelini görebilirsiniz.
Buradan ayrılıp 16.yy ait binaları görebileceğimiz başka
bir meydana doğru yürüyoruz. Adresi Biezekapelstraat Gent. Yerin adı
Achtersikkel.Evet, buradaki 16.yy’a ait tarihi binaları gördüyseniz
yürümeye devam ediyoruz.
Geraard de
Duivelsteen’a gidiyoruz. 5 dk sonra 13.yy kalma taş bir yapıyla
karşılaşacağız. Bu dev yapının sahibi taş ticareti yapan zengin bir ailenin
oğlu Geraard, doğuştan kara saçlı ve sihay tenli olduğu için de şeytan lakabı
almış. O yüzden soyadı Duivelsteen (Şeytantaş) olarak verilmiş. Bu kişinin
oldukça uzun bir öyküsü var. Fakat buradaki amaç binayı gezmek. Tabi merak eden
çok olursa hikayesini de ekleyebilirim. Yalnız hikayesi korku film gibi.
![](https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjFN5Xx_bMlDyz76cOGTjDFa72LaWVqH0_smekh1kKxI9244EPf9qRYWRzOuRQf7FFV3AwvErXWU85XNdg1Uk4LmTIgOsDiKWYbdIobI_U6-kl4yuq2tXkSuewCXLFnO4lQ6Eg5E7xQeVCc/s320/Sint-Baafskathedral.jpg)
Sint-Baafskathedraal
Sint-Baafskathedral’ine
gidiyoruz. Bulunduğunuz yer olan Geraard de Duivelsteen’e 3 dk.
12.yy ait bir katedral. Yüksekliği 86m. Sürekli yapılaşmayla günümüzdeki halini almış. Mimarisi rönesans, barok ve klasik tarzda.
![](https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjFN5Xx_bMlDyz76cOGTjDFa72LaWVqH0_smekh1kKxI9244EPf9qRYWRzOuRQf7FFV3AwvErXWU85XNdg1Uk4LmTIgOsDiKWYbdIobI_U6-kl4yuq2tXkSuewCXLFnO4lQ6Eg5E7xQeVCc/s320/Sint-Baafskathedral.jpg)
Sint-Baafskathedraal
![](https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhPx_pbOZH02JB-2JtKi5We7rjIy6-fZDTRgoouJ97c5bLPJuj622Q1MfG4qbvQ_fNZhGPcoK0ocRhbqxf-RJv0m3U45brFFapHfRIG0g5kSxVBoxlaHOTQEpo-Oz7fsVVco_JpxFUahv8f/s320/Retable_de_l%2527Agneau_mystique.jpg)
12.yy ait bir katedral. Yüksekliği 86m. Sürekli yapılaşmayla günümüzdeki halini almış. Mimarisi rönesans, barok ve klasik tarzda.
İçerde ayrıca Jan Van Eyck’a ait ‘Tanrı’ya
kuzu sunma’ temalı eseri var. Bu ressam aynı zamanda Rubens’in de öğrencisi olmuş.
Katedral her gün açık.
fakat saat 13:00 ile 18:00 arası gezebiliyorsunuz. Diğer saatler dua edenlere ayrılmış.
Katedral kapanmadan 15dk öncesine dek restore edilmiş olan eserleri görebiliyorsunuz. Daha sonra bu eserler yerlerinden çıkartılıp, kaldırılıyormuş.
fakat saat 13:00 ile 18:00 arası gezebiliyorsunuz. Diğer saatler dua edenlere ayrılmış.
Katedral kapanmadan 15dk öncesine dek restore edilmiş olan eserleri görebiliyorsunuz. Daha sonra bu eserler yerlerinden çıkartılıp, kaldırılıyormuş.
Kilise bileti, 4€. Girişte alabiliyorsunuz.
Gent şehrinde yüksek 3 kuleye sahip kiliselerden birisi. Diğer ikisi, Sint-Niklaaskerk ve Belfort.
Belfort
Bu katedral ortaçağ döneminde, halkın
gücünü ve
ortaçağ döneminde şehrin
zenginliğinin sembölüymüş. Özellikle 95 m
yüksekliğindeki külesi bunun güçlü bir simgesi olmuş.
Kuleye çıkmak pek kolay değil fakat bunu başardığınızda
Gent şehrinin ve iki nehrin birleştiği yeri net bir şekilde
görme şansı elde etmiş olacaksınız.
Katadrelin, 1313 yılında yapımına başlanmış fakat tam bitişi
19.yy bulmuş. Kilise en üstte duran ejderhasıyla ünlü.
zenginliğinin sembölüymüş. Özellikle 95 m
yüksekliğindeki külesi bunun güçlü bir simgesi olmuş.
Kuleye çıkmak pek kolay değil fakat bunu başardığınızda
Gent şehrinin ve iki nehrin birleştiği yeri net bir şekilde
görme şansı elde etmiş olacaksınız.
Katadrelin, 1313 yılında yapımına başlanmış fakat tam bitişi
19.yy bulmuş. Kilise en üstte duran ejderhasıyla ünlü.
10:00-18:00 arası gezebilirsiniz.
Giriş: 8€
Buradan da Stadshal'e gidiyoruz. Son derece
modern bir yapı. İçinde restorantlar var. Burada sıcak
bir şeyler yiyebilirsiniz veya dinlenmek için bir şeyler
Mammelokker.
Hazırsanız,
Mammelokker’e gidiyoruz. Bulunduğunuz yere çok yakın.
Eskiden şehrin hapisanesi olan bu binanın üzerine 17.yy yapılmış bir kapartma dikkatimizi çekecek. Bu kabartmada, bir kadın yaşlı bir adama memesinden süt veriyor. Hikayesi şöyle.Gent’li bir kişi ağır bir suç işlemiş ve aç bırakılma cezasına çarptırılmış.Adam şehir hapisanesine atılmış. Adamın kızı, babasını her gün bir defa görmek için yalvarmış. Kıza izin verilmiş, yiyecek hiç bir şey götürmemesini şart koşmuşlar. Aradan bir ay geçmiş ve herkes adamın hala yaşıyor olmasına hayret etmiş. Hakim bu durumu şüpheli bulmuş ve kızın babasını ziyarete geldiği saatlerde izlenmesini salık vermiş. Kızın bir sonraki ziyaretinde gardiyan gizlice kızı izlemiş ve bakmış ki, kız babasına göğsünden süt içiriyor. Bu durum hakime haber verilince, hakim ‘anca kendi gözlerimle görürsem inanırım’ demiş. Bir sonraki ziyarette kızın yaptığını kendi gözleriyle görmüş ve daha sonra kızı huzuruna getirtmiş.
Eskiden şehrin hapisanesi olan bu binanın üzerine 17.yy yapılmış bir kapartma dikkatimizi çekecek. Bu kabartmada, bir kadın yaşlı bir adama memesinden süt veriyor. Hikayesi şöyle.Gent’li bir kişi ağır bir suç işlemiş ve aç bırakılma cezasına çarptırılmış.Adam şehir hapisanesine atılmış. Adamın kızı, babasını her gün bir defa görmek için yalvarmış. Kıza izin verilmiş, yiyecek hiç bir şey götürmemesini şart koşmuşlar. Aradan bir ay geçmiş ve herkes adamın hala yaşıyor olmasına hayret etmiş. Hakim bu durumu şüpheli bulmuş ve kızın babasını ziyarete geldiği saatlerde izlenmesini salık vermiş. Kızın bir sonraki ziyaretinde gardiyan gizlice kızı izlemiş ve bakmış ki, kız babasına göğsünden süt içiriyor. Bu durum hakime haber verilince, hakim ‘anca kendi gözlerimle görürsem inanırım’ demiş. Bir sonraki ziyarette kızın yaptığını kendi gözleriyle görmüş ve daha sonra kızı huzuruna getirtmiş.
‘Babana,
göğsünden nasıl süt verirsin?’ diye kızmış. Kız hakimin önünde diz çökmüş ve
demişki ‘Tanrı’ya güvenerek yaptım bunu.’
Bundan
sonra hakim yaşlı adamı affetmiş ve bu taşı yaptırmış.
Klokke Roeland
İlginç öyküsü olan
rölyeften sonra şehrin en büyük çanı olan Klokke
Roeland’a gidiyoruz. Bu dev çan 1660 yılında Roeland Satlerinden dökülmüş.
Çan 1914 yılında çatlamış. Çıkardığı ses
de beğenilmiyormuş ve hal böyle olunca, alıp yeniden dökümünü yapmışlar. Çan
180.000€ maal olmuş. Bunu yeniden katedrallerden birisine asmak istemişer fakat
tarihi miras vakfı kabul etmemiş. Çan bir türlü yerini bulamamış ve oradan
oraya sürünmüş. Sonunda Klein Türkiye ‘küçük Türkiye’ denen Türklerin yerleşim
yerine yakın bir yer seçilmiş. Türkler buna, çok ses çıkartır diye itiraz
etmişler. Çan ahşap kalaslar arasında asılıymış. Sonradan bu kalaslar çok ses
çıkmasını engellemiyor diye beton bir yapıyla değiştirilmiş. Şimdi çan bu modern
beton yapının içinde sessizce duruyor. Yeri Sint-Nikalaaskerk. Kilisenin
yanında yani Emile Braunplein denen yerde sergileniyor.
Metselaarhuis
Bulunduğunuz yere çok yakın, Metselaaarhuis var. Türkçesi ‘duvarcı ustası evi’. Bina aslında 13,yy ait olsa da zamanla çok fazla sökülüp yapıldığı için 16,yy olarak geçiyor. Yapının tepesinde 6 dans eden figür rüzgarda dans ediyor. Adını ise 1526 yılında ünlü bir duvarcı ustası olan Christoffel Vanden Berghe binayı yeniden elden geçirdiği için alıyor. Bu bina sürekli açıkmış. Ücretsiz gez ebilirsiniz.
Korenmarkt
Burası 10.yy kalma bir meydan. Meydan çevresi tarihi binalarla
çevrili ve restorantlar bulunmakta. Buradaki restorantlardan birisinde Belçika
mutrağını deneyebilirsiniz. Belçika mutfağından en tanınan şeyler, fırında witlof
ve mossel (midye) Midye beyaz şarap ile hazırlanır. Witlof ise fırında kaşar ve
orta kısmında ise jambon konulur. Jambon tercih etmiyorsanız. Midye ve frit
öneririm. Buradan sonra nehir boyunca bot turu yapabilir veya 17.yy sonuna
doğru Gent şehrinin ekonomisini sarsmış olan zatın heykelini görmeye
gidebilirsiniz. Heykel Lieven Bauzensplein’de bulunuyor. Olduğunuz yere
yürüyerek 5dk.
Lieven
Bauzens
Lieven
Bauzens kimdir?
Gent şehrinde zengin bir ailenin tek oğlu
olarak doğmuş. Babası onu İngiltereye eğitim için göndermiş, o da orada eğitimini
tamamladıktan sonra keten dokumayla ilgilenmiş. Çok sonra, İngilterede bir
keten dokuma fabrikası açmış ve Napolyon’un yasaklarına rağmen keten dokuma
makinalarını Belçika’ya kaçak getirmiş. (Belçika’ya ilk keten dokuma makinasını
getirmiş kişi ünvanına sahip) Belçika’da
da fabrika açmış.
Ailece bu dokumalardan dolayı Gent şehrinin en güçlü ismi olmuşlar. Makinanlar
kaçak getirildiği halde Napolyon’un da koruması altına girmişler.
1800-1801’de Gent şehrinin Belediye başkanı olmuş. Ayrıca
klise malzemelerinin satışından da zenginliğine zenginlik katmış. Daha sonra
Fransız bir iş adamıyla ortak olmuş fakat işler umduğu gibi gitmemiş. Kayıplar
üst üste gelmiş. Napolyon devreye girip ona, devletin kasasından kredi
verilmesini sağlamış. Bu kredi de onu kurtarmayınca, işini gücünü toparlayıp
Fransa’ya gitmiş. Orada toparlanmaya çalışmış ve 1822 yılında ölmüş. Paris’in
ünlü mezarlığı Pere Lachaise' ye gömülmüş.
Belçika işçi kesimi bu kişiyi pek sevmez. Çünkü keten
dokuma makinası getirdiğinde işçilere büyük bir kötülük yapmış. İşsizliğe ve
sefalete neden olduğu söyleniyor.
Müzeler
Museum
voor Schone Kunsten Gent
Bu müze Gent’in en eski müzesi. Ortaçağdan 20.yy ortalarına
kadar olan eserler sergileniyor. Sergilenen eserler, resim, heykel, rölyef ve oymalar,
duvar halıları.
Açılış saatleri: Salı’dan Cuma’ya 9:30’dan 17:00 kadar
açık.
Haftasonu ve bayram günleri ise 10:00’da 18:00 kadar açık.
Belçikada müzeler genelde Pazartesi günleri kapalıdırlar.
Belçikada müzeler genelde Pazartesi günleri kapalıdırlar.
Giriş ücretli.
Müzeyi gezmek: Yetişkinler için 8€
65 yaş kartı olanlar için 6€
19-25 arası gençler için ise 2€
19-25 arası gençler için ise 2€
Adresi:
Fernand Scribedreef 1, 9000 Gent
Korenmarkt’a yürüyerek 26 dk.
Otobüs veya tramvay ile de gidilir.
Korenmarkt’a yürüyerek 26 dk.
Otobüs veya tramvay ile de gidilir.
Tasarım Müzesi
Bu müzede Belçika tasarımları ve uluslararası
tasarımlar sergilenmekte. Bunun yanı sıra güncel sergiler de yapılıyor.
Açılış Saatleri: Müze Çarşambaları hariç her gün
açık.
Hafta içi: 9:30-17:30 araları açık.
Hafta içi: 9:30-17:30 araları açık.
Haftasonu: 10:00-18:00
arası açık.
Giriş fiyatları: Yetişkinler için 10€
65
yaş üstü için 6€
Gençler
için ise 2€
Adresi: Jan Breydelstraat 5
9000 Gent (Burası yukarda verdiğim gezi listesinin içinde)
9000 Gent (Burası yukarda verdiğim gezi listesinin içinde)
Citycard Gent
Bu kart iki seçenekten oluşuyor. Birisi 48 saat
geçerli ve 30€. Diğeri ise 72 saat geçerli. Bu karta dahil olanlar ise Gent’in
önemli müzelerini için geçerli, Tarihi yapılara giriş için, rehberli nehir turu
için, otobüs veya tramvay için, hop on hop off su tramvayı için geçerli.
72 saatlik Citycard içinde. Yukardaki her şey ve
artı 1 günlük bisiklet kiralama var.
Cirycar hakkında daha fazla bilgiyi ingilizce olan
aşağıdaki linki tıklayarak alabilirsiniz. Bu kart Müzelerde de satışa
sunuluyor!
Geen opmerkingen:
Een reactie posten